Dünyanın dört bir yanında nehir seviyelerindeki ciddi düşüşler dikkat çekiyor. Peki, Türkiye bu küresel sorunla nasıl başa çıkıyor? Hangi bölgelerimiz daha fazla risk altında?
Dünya Çapında Nehir Seviyeleri Düşüyor
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) yayımladığı Küresel Su Kaynakları Raporu, dünya genelindeki su krizini gözler önüne seriyor. Son beş yılda, nehir seviyeleri ortalamanın altına inerken, birçok nehir havzasında olağan dışı koşullar yaşandı. Özellikle Kuzey, Orta ve Güney Amerika’daki Amazon ve Mississippi nehirleri, Asya ve Okyanusya’da ise Ganj, Brahmaputra ve Mekong nehirleri rekor düzeyde su kaybıyla karşı karşıya kaldı.
İklim değişikliği, su döngüsünü etkileyerek aşırı kuraklık ve sellere neden oluyor. 2023, “en sıcak yıl” olarak kaydedilirken, La Nina ve El Nino geçişleri, bu olağanüstü hava olaylarını tetikledi. İsveç, İrlanda ve Birleşik Krallık’ta nehir seviyeleri normalin üzerinde seyrederken, Afrika’nın doğu kıyısı, Yeni Zelanda ve Filipinler aşırı sel baskınlarından etkilendi.
Türkiye’de Su Kaynaklarının Durumu
Dünya genelindeki bu tablo, Türkiye’yi de etkiliyor. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İklim Uzmanı Prof. Dr. Barbaros Gönençgil, Türkiye’nin su kaynaklarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’de bu yıl su stresi açısından büyük bir alarm durumu görülmediğini belirten Gönençgil, şu uyarıyı yaptı:
“Bu yıl normalmiş gibi görünse de su kaynaklarını dikkatli kullanmazsak, gelecekte daha büyük sorunlarla karşılaşabiliriz.”
Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerinde iklimsel etkilerin farklılık gösterdiğini belirten Gönençgil, Karadeniz sahillerigibi su kaynaklarının güçlü olduğu bölgelerde sorun yaşanmazken, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu gibi kurak bölgelerde su stresi riskinin daha yüksek olduğunu ifade etti.
İç Anadolu ve Güneydoğu Risk Altında
Prof. Dr. Gönençgil’e göre, kış dönemine girilmesiyle yağışlarda artış bekleniyor. Ancak, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yağışların gecikmesi ya da mevsim normallerinin altında kalması, nehirlerin debisini düşürebilir. Bu durum, özellikle tarımsal sulama gibi kritik alanlarda su stresine neden olabilir.
Karadeniz Nehirleri Güvende
Karadeniz Bölgesi, yüksek debili nehirleri sayesinde su kaynakları açısından güvenli bölgeler arasında yer alıyor. Ancak bu durum, diğer bölgelerdeki su krizini hafifletmek için yeterli değil. Kurak bölgelerdeki azalan nehir seviyeleri, tarım ve diğer insan faaliyetlerinde ciddi sorunlara yol açabilir.
2023’ten 2024’e Su Kaynaklarındaki Değişim
2023’te, ekstrem hava koşulları Türkiye’yi de etkiledi. Yaz aylarında yüksek sıcaklık ve azalan yağışlar, yer altı sularında ve nehirlerin debilerinde düşüşlere neden oldu. Ancak, 2024 yılı itibarıyla, Türkiye genelinde yağışların artmasıyla daha pozitif bir tablo ortaya çıktı.
“Geçtiğimiz yıl daha riskli bir dönem yaşadık. Ancak bu yıl birikimler itibarıyla daha iyi bir noktadayız. Yine de rehavete kapılmamalıyız.” diyen Gönençgil, Türkiye’nin su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde korunması gerektiğini vurguladı.
Su Yönetiminde Nelere Dikkat Etmeliyiz?
- Tasarruflu Su Kullanımı: Su kaynaklarının sürdürülebilirliği için bireysel ve endüstriyel su tüketiminde dikkatli olunmalı.
- Tarımsal Yönetim: Özellikle İç Anadolu gibi kurak bölgelerde modern sulama yöntemleri kullanılmalı.
- Erken Uyarı Sistemleri: Su stresi ve taşkınlara karşı erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi gerekiyor.
- Yenilenebilir Su Kaynakları: Yağmur suyu toplama ve yer altı sularını besleyen projeler hayata geçirilmeli.
Türkiye’nin Geleceği: Sorumlu Su Yönetimi
Türkiye, bu yıl su stresinde büyük bir kriz yaşamıyor gibi görünse de bu durumun sürdürülebilirliği büyük bir soru işareti. İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu gibi bölgelerde, su yönetiminde yapılacak küçük hatalar bile, ilerleyen yıllarda büyük problemlere yol açabilir. Karadeniz nehirleri gibi su kaynaklarının güçlü olduğu bölgeler ise bu süreçte diğer bölgelere örnek teşkil edebilir.
İklim Değişikliği Su Krizi Türkiye Nehirleri
Last modified: 20 Kasım 2024