Editör: 09:33 Kültür & Sanat Views: 0

Türkiye Cumhuriyeti 101 Yaşında: Gurur ve Coşku Bir Arada!

Türkiye Cumhuriyeti 101. yılında coşku ve gururla kutlanıyor. Atatürk’ün bağımsızlık mücadelesiyle başlayan süreç, cumhuriyetin ilanıyla taçlandı.

Anadolu’nun düşman işgalinden kurtulmasının ardından, TBMM’nin 29 Ekim 1923’te cumhuriyeti ilan etmesiyle Türkiye tarihinde yeni bir sayfa açıldı. “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” ilkesi, devlet yönetiminde kalıcı olarak yerini aldı.

Cumhuriyetin Temelleri: Atatürk ve Bağımsızlık Mücadelesi

Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak bağımsızlık meşalesini yaktı ve Türk milletinin verdiği büyük mücadele sayesinde bu meşale halen yanmaya devam ediyor. Bağımsız Türk devletinin varlığı, 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması ile uluslararası alanda tescillendi.

Ankara’nın Başkent Oluşu ve Cumhuriyetin İlanı

İkinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin toplanmasından 2 ay sonra, 13 Ekim 1923’te Ankara, Türkiye’nin hükümet merkezi olarak ilan edildi. Artık rejimin ismi belirlenmeli ve yeni devletin başkanı seçilmeliydi. O döneme kadar devlet başkanlığı görevini TBMM Başkanı olarak yürüten Mustafa Kemal Paşa, ülkenin geleceği için önemli bir adım atmaya hazırlanıyordu.

27 Ekim 1923’te İcra Vekilleri Heyetinin istifası ve Meclis’te güven sağlayacak bir kabine listesinin oluşturulamaması, acil bir çözümü gerekli kıldı. Bu gelişmeler üzerine Mustafa Kemal Paşa, yakın çalışma arkadaşı İsmet Paşa ile 1921 Anayasası’nda değişiklik yapacak bir kanun tasarısı hazırladı. Tasarıda “Türkiye devletinin hükümet şekli cumhuriyettir” hükmü yer alıyordu.

29 Ekim 1923: Cumhuriyetin İlanı

29 Ekim 1923’te TBMM’de yapılan görüşmelerin ardından saat 20.30’da oy birliğiyle cumhuriyetin ilanı kabul edildi“Yaşasın Cumhuriyet” sesleriyle karşılanan ilan, yeni devletin yönetim biçiminin resmileşmesini sağladı. Bu adımla birlikte, “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” ilkesi devlet yönetiminde açıkça yerini aldı. Hemen ardından yapılan gizli oylamada Mustafa Kemal Paşa, yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı olarak seçildi. Paşa, bu onurlu göreve geldiğinde, “Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır” diyerek tarihe geçen konuşmasını yaptı.

Cumhuriyetin ilanı, devlet başkanlığına dair tartışmaları sona erdirirken, hükümetin kurulma şeklini de yeniden düzenledi. Buna göre, cumhurbaşkanı başbakanı atayacak, başbakan ise bakanlarını belirleyip cumhurbaşkanının onayına sunacaktı. Bu sistem değişikliğiyle, Meclis Hükümeti Sistemi yerini parlamenter rejime bırakmış oldu.

29 Ekim: Milli Bayramın Başlangıcı

İlk hükümeti kurmakla İsmet İnönü görevlendirildi ve Fethi Okyar da TBMM Başkanlığı’na seçildi. Türk halkı, 29 Ekim gecesi ve ertesi gün olan 30 Ekim’de cumhuriyetin ilanını büyük bir coşkuyla kutladı. Bir yıl sonra, 26 Ekim 1924’te yayımlanan kararname ile cumhuriyetin ilanının 101 pare top atışı ve çeşitli etkinliklerle kutlanmasına karar verildi.

Hariciye Vekaleti tarafından 2 Şubat 1925’te sunulan kanun teklifiyle 29 Ekim’in “milli bayram” olması önerildi. Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelenen teklif, 19 Nisan 1925’te kabul edildi ve o günden itibaren 29 Ekim, Türkiye’nin milli bayramı olarak kutlanmaya başlandı. Bugün Türkiye Cumhuriyeti, 101. yılını büyük bir coşku ve gururla kutluyor.

Visited 1 times, 1 visit(s) today

Last modified: 29 Ekim 2024

Close