Sosyal medyada yaygınlaşan femceller, tradwife ve toksik feminenlik gibi akımlar, genç kadınların feminizmle ilişkisini nasıl değiştiriyor?

Günümüzde, romantik buluşmalarda hesabı kimin ödeyeceğinden, dişil-eril enerji tartışmalarına kadar pek çok konu sosyal medya gündeminde büyük yer kaplıyor. Lana Del Rey eşliğinde romantize edilen melankolik yaşam tarzı, ev hanımlığının kutsanması ve çalışma hayatının reddedilmesi gibi trendler, genç kadınların feminizmle kurduğu bağı dönüştürüyor. Bu dinamikleri ve bu akımların feminizmle olan ilişkisini derinlemesine inceliyoruz.

Femceller: Incel Hareketinin Kadın Versiyonu

2024’te Türkiye’de yaşanan kadın cinayetleriyle birlikte incel terimi geniş kitleler tarafından duyulmuştu. “Involuntary celibate” (istem dışı bekar) ifadesinden türeyen bu kavram, romantik veya cinsel partner bulamayan heteroseksüel erkekleri tanımlamak için kullanılıyordu. Ancak femceller, yani kadın inceller, uzun süredir varlığını sürdürüyor ve incellerden farklı dinamiklere sahip.

İlk olarak 1997’de Alana isimli biseksüel bir kadın tarafından başlatılan bu topluluk, zamanla evrildi. Başlangıçta cinsiyetten bağımsız olarak yalnız bireyleri destekleyen bir platformken, günümüzde femceller, özellikle güzellik standartları nedeniyle partner bulamadıklarını düşünüyor. Reddit gibi platformlarda birleşen bu topluluk, geleneksel güzellik algılarının dışındaki kadınların görünmez olduğunu savunuyor.

Femceller ve Toplumsal Güzellik Standartları

Femceller, incellerden farklı olarak öfkelerini karşı cinse değil, doğrudan kendilerine yöneltiyor. Bu topluluğun temel kaygıları şunlar:

  • Güzellik standartları nedeniyle partner bulamamaktan şikayetçi olmaları
  • Toplumdaki kadın düşmanı güzellik algılarına karşı çıkmaları
  • Erkeklere yönelik nefreti içeren söylemler üretmeleri

2021’de Guardian yazarı Lizzie Cernik, femcelleri “anormal görünümleri nedeniyle toplum tarafından dışlanan kadınlar” olarak tanımlıyor. Topluluk, kendilerini “çirkin” olarak görmeyen kadınları dışlıyor ve yalnızca fiziksel kusurları olan kişilerin femcel sayılması gerektiğini savunuyor.

Tradwife Akımı: Geleneksel Kadınlık Övgüsü

Sosyal medyada giderek popülerleşen tradwife (geleneksel eş) akımı, kadınların çalışma hayatını bırakıp tam zamanlı ev hanımı olmasını savunuyor. Bu hareketin öne çıkan özellikleri:

  • Kadınların ev işlerine ve çocuk bakımına odaklanması gerektiğini savunmaları
  • Modern feminizmi “erkek düşmanlığı” olarak yorumlamaları
  • Kadınların ekonomik bağımsızlık arayışını reddetmeleri

Bu akımın savunucuları, “patron kız” (girlboss) feminizmini eleştirerek, kadınların kariyer yerine aile hayatına yönelmesini destekliyor. Ancak bu durum, kadın hakları hareketleri tarafından geriye dönüş olarak eleştiriliyor.

Toksik Feminenlik: Kadınlık Algılarının Karanlık Yüzü

Son yıllarda feminist tartışmalarda sıkça yer bulan bir diğer konu da toksik feminenlik. Erkekler arasında yaygın olarak bilinen toksik maskülenlik kavramına karşılık gelen bu terim, kadınların toplumsal beklentilere uyum sağlamak adına kendilerini baskılamasını ifade ediyor.

Toksik feminenlik, özellikle şu noktalarda eleştiriliyor:

  • Kadınların pasif, itaatkâr ve fedakâr olması gerektiği fikrini pekiştirmesi
  • Güzellik baskısının ve estetik kaygılarının kadınlar üzerinde artan etkisi
  • Kadın kadının kurdudur” anlayışıyla, kadınlar arası rekabetin artırılması

Bu akımlar, sosyal medyada hızla yayılırken, kadınlar üzerindeki toplumsal baskıyı derinleştiriyor.

Feminizm Sosyal Medya Trendlerine Karşı Nasıl Konumlanıyor?

Feminizm, geçmişte olduğu gibi bugün de kadınların haklarını savunan bir hareket olarak varlığını sürdürüyor. Ancak, özellikle sosyal medya sayesinde, feminizmin farklı biçimlere bürünmesi ve yeni nesil kadınlar tarafından farklı şekillerde yorumlanması dikkat çekiyor.

  • Femceller, geleneksel güzellik standartlarına karşı duruyor ancak kendi içlerinde toksik söylemler üretebiliyor.
  • Tradwifelar, feminizme karşı bir tepki olarak ev hanımlığını kutsallaştırıyor.
  • Toksik feminenlik, kadınları duygusal ve fiziksel olarak yoran kalıpları pekiştiriyor.

Sonuç olarak, sosyal medya kadın hareketlerini ve feminizmi şekillendirmeye devam ederken, bu akımların uzun vadede kadınların özgürlüğü üzerindeki etkileri tartışma konusu olmaya devam edecek.

Visited 1 times, 1 visit(s) today

Last modified: 20 Şubat 2025

Close