Fransız moda devi Chanel, çevresel sürdürülebilirliğe verdiği önemi somutlaştıran devrim niteliğindeki yeni girişimini duyurdu: Nevold. Bu bağımsız platform, yalnızca Chanel’in değil, tüm lüks moda endüstrisinin geleceğini şekillendirecek güçte. Artık geri dönüşüm sadece bir niyet değil, Chanel için stratejik bir zorunluluk.
Chanel Neden Bu Adımı Attı?
Günümüzde yüksek kaliteli ve izlenebilir ham maddeler giderek azalıyor. Pamuk, kaşmir, ipek, yün ve deri gibi temel lüks moda materyallerinde yaşanan kriz, Chanel’i sürdürülebilir kaynaklar konusunda daha agresif stratejiler geliştirmeye itti. Chanel SAS’in Moda Bölümü Başkanı Bruno Pavlovsky, bu durumu “gelecek nesiller için hazırlık” olarak tanımlıyor.
Nevold, bu stratejinin bel kemiğini oluşturuyor. Moda birimi ve ünlü Métiers d’Art bölümü ile birlikte Chanel’in yapısındaki üçüncü faaliyet alanı olarak konumlanıyor. Ancak bu girişim sadece Chanel’e hizmet etmekle kalmıyor; tüm sektöre açık bir iş birliği alanı sunuyor.
Nevold Nedir ve Neden Farklı?
Nevold, bir pazarlama kampanyası ya da basit bir geri dönüşüm projesi değil. Chanel’in uzun yıllardır kapalı kapılar ardında sürdürdüğü döngüsel tasarım çalışmalarının resmileşmiş hali. Bu platformda, Chanel’in ikonik tüvit kumaşları artık geri dönüştürülmüş ipliklerle yeniden hayat buluyor. Aynı şekilde, çanta ve ayakkabılardaki plastik destekler, artık işlenmiş deri atıklarından elde edilen bileşenlerle değiştiriliyor.
Projenin başına, moda sektöründe tecrübeli ve mühendislik temelli bir lider olan Sophie Brocart getirildi. LVMH’ye bağlı Patou’nun eski CEO’su olan Brocart, Ocak 2025 itibarıyla Chanel’e katılarak Nevold’un global vizyonunu şekillendirecek.

Döngüsellikte Bir Üst Seviye: L’Atelier des Matières
Chanel’in bu yeni sürdürülebilirlik atılımında önemli bir yapı taşı da L’Atelier des Matières adlı bağımsız şirket. İlk olarak Chanel’in kendi üretim atıklarını geri dönüştürmek amacıyla kurulan bu şirket, artık moda sektöründeki diğer markalara da hizmet veriyor. Kullanım ömrünü tamamlayan ürünleri söküp, malzemeleri ayrıştırarak yeniden işleyebilen bu yapı, döngüsel ekonomi konusunda bir model teşkil ediyor.
Bu noktada Chanel, Fransız iplik üreticisi Filatures du Parc, Authentic Material, Cambridge Üniversitesi ve Politecnico di Milano gibi akademik ve endüstriyel paydaşlarla da yakın iş birliği içinde çalışıyor.
Lüks ve Sürdürülebilirlik Bir Arada Olabilir mi?
Pavlovsky’e göre, bu tür girişimler yalnızca ekolojik sorumlulukla değil, aynı zamanda iş stratejisiyle de bağlantılı. Zira artan çevresel baskılar, jeopolitik belirsizlikler ve izlenebilirlik sorunları, lüks moda evlerini uzun vadeli çözümler aramaya zorluyor. Ancak Chanel’in amacı hiçbir zaman doğanın yerini almak değil; doğayı taklit ederek ve onun kaynaklarını koruyarak, aynı kaliteyi sürdürülebilir şekilde elde etmek.
Bu kapsamda Nevold, bitmiş ürünlerin değil, ürün bileşenlerinin yeniden yapılandırılmasına odaklanıyor. Geliştirilen hibrit malzemeler, hem teknik standartlara uygunluk sağlıyor hem de çevresel etkiyi azaltıyor. Chanel koleksiyonlarında hâlihazırda kullanılan bazı tüvit kumaşlar, artık geri dönüştürülmüş ipliklerle dokunuyor. Aynı şekilde, bazı ayakkabılarda kullanılan topuklar, plastik yerine geri dönüştürülmüş bileşenlerden üretiliyor.
Yatırım Getirisi Değil, Gelecek Getirisi
Chanel, bu projeden kısa vadede maddi bir kazanç beklemiyor. Pavlovsky, Nevold’un asıl değerinin “bilgi, yetkinlik ve dayanıklılık” alanlarında olduğunu vurguluyor. Marka, koleksiyonlarında belirli oranda geri dönüştürülmüş içerik kullanma hedefi koymuyor çünkü asıl hedef yaratıcılığı sürdürülebilirlikle birleştirmek.
Chanel için bu dönüşüm bir zorunluluk değil; bir vizyon. Bugünün değil, yarının dünyasına hazırlanmak için bir altyapı yatırımı. Zira Pavlovsky’nin de belirttiği gibi, “Şimdi denemezsek, sonrasında olacaklara hazır olamayız.”
Last modified: 12 Haziran 2025