Cumhuriyet’in ilk kuşak sanatçılarından ve Türkiye’nin en önemli keman virtözlerinden Ayla Erduran, 90 yaşında hayatını kaybetti. Erduran’ın vefatı, piyanist Gülsin Onay tarafından sosyal medya hesabından duyuruldu. Sanat dünyası, bu kayıpla derin bir yasa boğulurken Erduran’ı ananlar arasında Piyanist Fazıl Say da yer aldı.
Say, Erduran’ı “Olağanüstü bir keman sanatçısı ve gerçek bir müzisyendi. Her notaya ruhunu katardı” sözleriyle andı. Gülsin Onay ise, “Sanatıyla dokunduğu gönüller her zaman hatırlanacak. Bıraktığı izler silinmeyecek” ifadelerini kullandı.
Erduran’ın Müzik Yolculuğu Nasıl Başladı?
Ayla Erduran’ın müzik yolculuğu, çocuk yaşlarda başladı. 22 Ağustos 1934’te İstanbul’da doğan Erduran, Ordinaryüs Profesör Doktor Behçet Sabit Erduran’ın kızıydı. Henüz üç yaşında keman dersleri almaya başladı ve 10 yaşında ilk resitalini Saray Sineması’nda, Çocuk Esirgeme Kurumu yararına verdi.
Bu özel günü Erduran, “Gözlerimi kapattım, ezberden çaldım. Gözlerimi açtığımda izleyicilerin hepsi ağlıyordu” sözleriyle anlatıyordu.
1946-1951 yılları arasında Paris Ulusal Konservatuvarı’nda eğitim gören sanatçı, 1951-1955 yıllarında Amerika’da Ivan Galamian ve Zino Francescatti ile çalıştı. Ardından Moskova Konservatuvarı’nda 20. yüzyılın büyük virtözü David Oistrakh’ın öğrencisi oldu. 1957’deki Wieniawski Yarışması’nda 120 kemancı arasından ilk altıya girerek uluslararası kariyerine başladı.
Uluslararası Bir Virtözün Başarıları
Ayla Erduran, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da tanıdığı bir virtözdü. 1958’de Belçika’da Ulvi Cemal Erkin’in Keman Konçertosu’nu seslendirdi. Kanada’da 1961 ve 1962 yıllarında 160 konser vererek büyük bir turneye imza attı. 1964’te Londra’daki ilk resitalinde Harriet Cohen-Olga Verney Ödülü’nü kazandı. 1965 yılında Albert Hall’da verdiği Brahms Keman Konçertosu konseri ise BBC tarafından naklen yayınlandı.
Sanatçı, 1971 yılında Devlet Sanatçısı unvanına layık görüldü. Uzun yıllar boyunca 1710 yapımı Stradivarius ve daha sonra 1720 yapımı Guarnerius keman kullanan Erduran, özellikle Beethoven, Brahms ve Mozart yorumlarıyla tanındı.
Sanata Adanmış Bir Yaşam
Erduran, 1973-1990 yılları arasında Lozan Konservatuvarı ve Conservatoire Populaire gibi dünyaca ünlü kurumlarda öğretmenlik yaptı. Menühn, Szeryng, Navarra ve Igor Oistrakh gibi önde gelen sanatçılarla ikili konserler verdi. Bu başarıları Erduran’ı sadece Türkiye’nin değil, uluslararası sanat dünyasının da büyük bir değeri haline getirdi.
Sanatçı, 2006 yılında Sevda-Cenap And Vakfı Onur Ödülü’ne ve 2007’de İstanbul Müzik Festivali Onur Ödülü’ne layık görüldü. 2012 yılında ise Fransa’nın prestijli ödüllerinden Société d’Encouragement au Progrés Onur Madalyası ile onurlandırıldı. Ayla Erduran’ın hayatı, 2002 yılında Evin İlyasoğlu tarafından kaleme alınan “Ayla’yı Dinler misiniz?” adlı biyografik romanla ölümsüzleştirildi.
Bırakılan Unutulmaz Bir Miras
Ayla Erduran’ın kayıtları, “Ayla Erduran Arşiv Serisi” adı altında müzikseverlerle buluştu. Uzun ve dolu dolu bir sanat yaşamını ardında bırakarak veda eden Erduran, müzikteki derinliği, ustalığı ve insanlara dokunma yeteneği ile hatırlanacak.
Last modified: 8 Ocak 2025