Yaklaşık 200 yıldır psikolojik travmaların kuşaktan kuşağa aktarılabildiği biliniyor. Ancak bilim insanları, bu travmaların yalnızca psikolojik etkilerle sınırlı kalmadığını, fiziksel anlamda da genlerimizde değişikliklere yol açabileceğini ortaya koyuyor. Günümüzde stres, kaygı ve korku gibi güçlü duyguların, dış etkenlerden değil, geçmiş nesillerden bizlere miras kalmış olabileceği fikri giderek daha fazla kabul görüyor. İşte bu çarpıcı araştırmanın detayları!
Travmalar Fiziksel Olarak da Aktarılıyor: 900 Kadın ve Çocukları Üzerinde Yapılan Çalışma
Bilim insanlarının son araştırmaları, çocukken babaları tarafından fiziksel şiddet ve istismara maruz kalan 900’den fazla anne ve çocuklarını kapsayan bir çalışma üzerine yoğunlaştı. Epigenetics dergisinde yayınlanan bu çalışmada, çocukların göbek kordonu kanındaki DNA incelendi ve istismara uğramış annelerdeki benzer epigenetik değişikliklerin, çocuklarının genetik yapısında da bulunduğu gözlemlendi.
Epigenetik değişiklikler olarak bilinen bu değişiklikler, yaşam tarzımızın ve çevresel faktörlerin genlerimiz üzerindeki etkilerinden kaynaklanır. Yaşamımız boyunca yaşadığımız travmalar, genlerimizde kalıcı değişikliklere yol açabilir ve bu değişiklikler, sonraki nesillerin fiziksel ve psikolojik sağlığını etkileyebilir. Araştırmacılar, özellikle yedi yaşındaki çocukların okul psikiyatri raporlarını incelediklerinde kaygı, korku ve depresyon düzeylerinin, bu epigenetik değişikliklerle yakından ilişkili olduğunu keşfettiler.
Genetik Miras: Davranışlarımızı ve Duygularımızı Ailemizden Miras Alıyor Olabiliriz
Davranışlarımızın ve duygusal tepkilerimizin, önceki nesillerden miras kalabileceği fikri, ilk olarak Fransız biyolog Jean-Baptiste Lamarck tarafından öne sürülmüştü. Ancak bu görüş, Lamarck’ın yaşadığı dönemde alay konusu olmuştu. Günümüzde epigenetik araştırmalar, Lamarck’ın teorisinin yalnızca çocukların yetiştirildiği çevre açısından değil, DNA üzerindeki kalıtsal değişiklikler açısından da önemli olduğunu ortaya koyuyor.
Epigenetik alandaki uzmanlar, travmanın yalnızca psikolojik değil, fiziksel olarak da aktarılabileceğini ve bu aktarımın bireyin sağlığı üzerinde derin etkiler bırakabileceğini belirtiyor. Dr. Chloe Wong, epigenetik alanında kıdemli bir öğretim görevlisi olarak, “Travma geçirmiş annelerin çocukları, stresi rahimde miras alıyorlar. Ayrıca kalıtsal stres, vücut ve beyin yaşlanmasını hızlandırabilir,” diyerek travmanın fiziksel aktarımının mümkün olabileceğini ifade etti.
Epigenetik Değişiklikler: Yaşam Tarzımızın Genlerimizde Bıraktığı İzler
Epigenetik değişiklikler, DNA üzerinde herhangi bir mutasyon meydana gelmeden yaşanan, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin genlerimize olan etkisini temsil eder. Yani, gen yapımızda doğrudan değişiklikler yaratmadan, bazı genlerimizi aktif ya da pasif hale getirebilir. Bu değişiklikler, stres veya travma gibi faktörler sonucu oluşarak, duygusal davranışlarımıza ve hatta fiziksel sağlığımıza etki edebilir. Epigenetik bilimciler, bu değişikliklerin sadece bireyin kendisini değil, sonraki nesillerini de etkileyebileceğini belirtiyor.
Örneğin, travma ve kronik stres, epigenetik değişiklikler yoluyla depresyon, kaygı ve korku gibi duygusal tepkilerin kalıtsal olarak aktarılmasına neden olabilir. Bu bulgular, çocukların yalnızca yetiştirildikleri çevre ve aldıkları eğitimle değil, doğrudan genetik miras yoluyla da psikolojik özellikler ve eğilimler taşıyabileceğini göstermektedir.
Gelecek Nesiller için Travma ve Stresin Etkileri
Bu araştırmalar, travma ve stresin yalnızca bireysel sağlık üzerinde değil, toplumsal sağlık üzerinde de derin etkiler bırakabileceğini işaret ediyor. Psikolojik olarak zorlayıcı deneyimlerin epigenetik yoluyla çocuklara aktarılması, gelecek nesillerin duygu durumları, kaygı düzeyleri ve zihinsel sağlık sorunlarına yatkınlıklarını artırabilir.
Bilim insanları, bu tür kalıtsal stres ve travmaların bireyin sağlığını olumsuz etkileyebileceğini ve hatta vücut yaşlanmasını hızlandırabileceğini belirtmektedir. Gelecek nesillerin daha sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için, toplum genelinde travma ve stresin etkilerini azaltmak büyük önem taşımaktadır.
Epigenetik Değişiklikler Genetik Miras Kalıtsal Travma
Last modified: 15 Kasım 2024